12 Ağustos 2019 Pazartesi

İcra Takibi Nedir


İcra Takibi Nedir

İcra takibi günümüz ekonomik koşullarında ne yazık ki birçok kişinin karşı karşıya kaldığı bir durumdur. Bu nedenle de sebepleri ve aşamaları, sonucu herkes tarafından merak edilmektedir. Bu yazımızda sizinle icra takibi hakkında merak edilen önemli hususları paylaşacağız.

Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklı borcu devlet gücü ile tahsil etme yoluna giderek icra dairesine başvurur. Bu başvuru ile icra takibi başlatılır. İcra ilamlı ve ilamsız olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlamlı icra bir mahkeme ilamına dayanması durumunda mümkünken ilamsız icra bir mahkeme kararına dayanmayıp para ve teminat borçlarında başlatılabilecek icra türüdür.

Uygulamada ise en sık karşılaşılan haciz yolu ilamsız haciz çeşitlerinden olan genel haciz yolu ile takiptir.

Genel haciz yolu ile takip başlatılabilmek için borç bir mahkeme kararına dayanmamalı ve herhangi bir kambiyo senedi bulunmamalıdır. Bu halde alacaklı genel haciz yolu ile takip başlatabilir. Takibin başlatılması ile beraber borçlunun adresine ödeme emri gönderilir.

Şayet borçlu olduğunuzdan bahisle adresinize bir ödeme emri tebliğ edildi ise ve borçlu olduğunuzu düşünmüyorsanız bu durumda borca itiraz etme hakkınız vardır. Ancak bu itiraz tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra müdürlüğüne yapılmalıdır. Yasal süresi içerisinde yapılan itiraz takibi durduracaktır. Eğer yasal süresi içerisinde borca itiraz etmez iseniz bu durumda takip kesinleşecektir.

Eğer ödeme emri yaşadığınız şehirde ya da ulaşabileceğiniz bir şehirdeki icra dairesinden gönderilmemiş ise bu halde itiraz dilekçesini bulunduğunuz şehirdeki nöbetçi icra müdürlüğüne verebilirsiniz. Nöbetçi icra dairesi borca itiraz dilekçesini kabul eder ve yetkili icra dairesine gönderir. Borcun tamamına itiraz edilebileceği gibi sadece belirli bir kısmına itiraz edilmesi de mümkündür.

Peki borca itiraz edildikten sonra ne olur?
Borca itiraz edildiğinde itiraz nedenlerinde haklılık icra müdürlüğünce incelenmez. İtiraz edilmesi takibin durması için yeterlidir. Alacaklı borçlunun borca itiraz etmesi durumunda altı ay içinde itirazın kaldırılması(icra mahkemelerinde) bir yıl içinde itirazın iptali(genel mahkemelerde) davası açabilecektir. Bu dava sonucunda borçlunun gerçekten borcunun olmadığı anlaşılır ise borçlu görünen taraf haliyle herhangi bir ödeme yapmayacaktır. Ancak bu yargılama sonucunda borçlunun borcunun olduğu anlaşılırsa takip kaldığı yerden devam eder. Bunun yanı sıra borçlu borcu olduğu halde itiraz ettiği için borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir.

27 Temmuz 2019 Cumartesi

İş Hukuku Avukatı

İş Hukuku Avukatı


Avukatlar uzmanlık alanlarına göre davalara bakan ve müvekkillerini savunan kişilerdir. İcra, ceza, boşanma ve iş hukuku gibi alt dallardan biriyle mesleğini icra eden avukatlar işlerini profesyonel olarak gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi iş hukuku avukatı bulmak açısından oldukça önemli şehirler arasında yer almaktadır. İş hukuku ülkede pek çok çalışanın mağdur olmasına karşın koruyucu önlemler içermektedir. Açılan tazminat davaları ile çalışan kişilerin haklarının kendilerine teslim edilmesi sağlanmaktadır. İş hukuku avukatları tam bu noktada müvekkillerini savunarak haklarını korumalarına yardımcı olmaktadır. Avukatlar genel olarak çalışan ya da işverenlere haklarını geri verecek davaları incelerken emsal olan davaları öne sürmektedir. İş bitirici avukatların geneli davalarında dosyaya en yakın emsal olayı bularak ona yönelik olarak savunma gerçekleştirmektedir. Böylelikle önceden verilmiş olan kararlara atıfta bulunarak davayı kazanma ihtimallerini yükseltmektedirler.

İş hukuku nedir? 


İş hukuku çalışan ve işveren arasındaki bütün ilişkileri düzenleyen, işçi sendikalarını ilgilendiren konuları araştıran hukuk dalı olarak ifade edilmektedir. Bütün illerde en fazla başvurulan hukuk dalı olması açısından önem taşımaktadır. Özellikle büyük şehirlerde örneğin iş hukuku avukatı bulma noktasında önde gelen şehirler arasında bulunmaktadır. İş hukukunun konusuna bakıldığında yalnızca hizmet sözleşmesinden doğan ve hizmet yükümlülüğü olan insan ilişkilerini kapsayan bir alan olduğu anlaşılmaktadır. Bahsi geçen işveren ve işçi ilişkilerinin ve tamamında devlet ile olan ilişkilerini düzenleyen sistemi ifade etmektedir. İş hukuku geçerliliğini sanayi devriminden sonra kazanmıştır.

İş hukuku avukatı ne iş yapar?


İş hukuku avukatları işveren ve işçiler arasındaki ilişkileri düzenlemektedir. Bunun yanı sıra firmalara danışmanlık hizmeti de sunmaktadır. iş hukuku avukatı alanında oldukça gelişmiş kentler arasında yer almaktadır. Genellikle danışmanlık hizmeti veren iş hukuku avukatları yalnızca firmaları savunmaktadır. İşçilerin mağduriyetleri söz konusu olduğu durumlarda onları savunacak avukatlarda bulunmaktadır. Firmaları savunacak olan avukatlar öncelikle bir önceki Yargıtay kararlarını emsal alarak buna yönelik olarak bir yol izlerler. İş hukuku avukatları işverenlerin ve işçilerin iş yaşamlarını düzenleme noktasında destekçileri olmaktadır. İş hukuku avukatlarına her daim ihtiyaç duyulabilmektedir. Bunlara örnek vermek gerekirse;
Haksız yere işten çıkarılma,
İş yerinde mobing uygulama,
SGK yatırmama,
Tazminatı alamama,
Sözleşmede var olan ücreti alamama gibi durumlarda iş hukuku avukatları devreye girmektedir.
Avukatlar bu noktada davada süreci yürüten kişiler olarak önem kazanmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde çalışama hayatında bu tip sorunlar sıklıkla yaşanmaktadır. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve iş hukuku avukatı temini noktasında en avantajlı şehirler arasında yer almaktadır. Özetle; işyerinde yaşanan bütün sorunların çözümü için iş hukuku avukatlarına başvurulması gerekmektedir. Hakların gasp edilmesi ve sahibine teslim edilmemesi gibi durumlarda mutlak suretle iş hukuku avukatlarına başvurulması ve onlarla birlikte yol alınması önerilmektedir.