23 Kasım 2020 Pazartesi

Hamile Olan Bir Çalışanın Sahip Olduğu Hakları

hamile çalışan hakları

Kısaca bahsedecek olursak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda belirtilen yasalar, tüzükler ve yönetmeliklerde kadın çalışanlar için pozitif özel hakların yer aldığı bilinmelidir. Uygulanan bu pozitif ayrıcalıklar ile kadınların çalışma hayatında aktif olarak bulunması için de çalışılmaktadır. Kadın çalışanlar için İş Kanunu çerçevesinde düzenlenmiş olan yasa ve yönetmelikler koruma altına alınmıştır. Bu haklardan birisi de kadın işçinin hamilelik dönemini kapsayan hamilelik haklarıdır.

Doğum İzni Nedir ve Ne Kadardır?

Hamile çalışanın hakları arasında doğum izni bulunmaktadır. Bir kadının doğum izni kullanabilmesi için, doğumdan önceki bir yıl içerisinde en az 90 günlük sigorta priminin bildirilmiş olması gerekmektedir. Kadın doğum öncesinde ve sonrasında 8 er hafta olarak iş göremezlik raporu alabilmektedir. Kadının iş göremezlik raporu aldığı bu süreç baz alınarak iş göremezlik ücreti ödenmektedir.

Süt İzni Nedir ve Ne Kadardır?

İş Kanunu'na göre hamile çalışanın hakları arasında yer alan süt izni, doğum yapan bir çalışanın çocuğu bir yaşına gelene kadar kullandığı izindir. Süt izni çalışanın her gün 1,5 saatlik izinli sayılması durumudur. Bu izin için, çalışandan ücret kesintisi yapılamaz.

Kanuna Uygun Davranmayan İşverenler Hakkında

Hamile çalışanın hakları yukarıda belirtilen şekildedir. Fakat ülkemizde özel sektörde yer alan bazı kuruluşlar ile çalışanlar arasında bazı problemli durumlar yaşandığı, çalışanların haklarını alamadığı, haklarını kullanmaları noktasında sorunlar ile karşılaştığı durumlar yaşanabilmektedir. Göstericiler Hukuk Bürosu olarak, kadın çalışanların haklarını korumak adına yasalarımızın gerektirdiği çerçevede ilerleyerek hizmet vermekteyiz.

Kanunlara aykırı durumlarla karşılaşan kadınlar, yaşadıkları şehirdeki avukatlık ofislerinden  , danışmanlık ve avukatlık hizmeti alabilir. 2000 yılından bu yana hizmet veren büromuz, tecrübeli avukatlarımız ile Bursa' da bulunan önemli hukuk büroları arasındayız. Sunduğumuz avukatlık hizmetlerinde titiz çalışmalar yürüterek, müspet neticeyi sağlamayı, müvekkillerimizin güvenini ve memnuniyetini kazanmayı amaçlamaktayız.


İlgili Link : İş Hukuku Avukatı

18 Ağustos 2020 Salı

Haciz Nedir?

İhtiyati Haciz Nedir


Bir şahıs veya tüzel kişiliğin, bir başka şahıs veya tüzel kişilikten alacaklı olması durumda onun taşınır veya taşınmaz malları, devam eden maaş alacakları, sahip olduğu tüm para değeri olan varlığı üzerine işlediği bir yaptırımdır. Haciz bir icra hukuku tanımlamasıdır. 

İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati haciz, borçlunun mallarını kaçırma şüphesi olma durumunda alacaklıya uygulanan bir yöntemdir. Bu şüphe durumunda mahkemeden ihtiyati haciz talep edilebilir. Alacaklının elinde bulunan vadesi geldiği halde ödenmeyen senet, çek gibi borcunu beyan eden belgeler olması gerekmektedir. Mahkemeden 1-2 gün içerisinde çıkaracağınız ihtiyati haciz kararıyla, borçlunun mallarını borçlunun haberi olmadan haczedebilirsiniz.  Borçluya herhangi bir tebligat bildiriminde bulunmadan yapılabilir. Burada mahkemenin kararı kabul etmesi için alacaklının, borçlunun toplam borcunun %15 oranında teminat yatırması veya teminat mektubu sunması gerekmektedir. Bu sayede borçlunun mal kaçırması önlenmiş olunur. Alınan mahkeme kararıyla borçlunun adresine giderek, taşınır taşınmaz mal varlığına, banka hesaplarına, araçlarına ve tüm sahir değerlerine ihtiyaten haciz uygulayabilirsiniz. Borçlu şahıs ise gelecek maaşına da haciz koyabilirsiniz. Eğer takip kesinleşmiş ise tüm bu malları satışa koyarak alacağınızı karşılayabilirsiniz. 

Nelere Haciz Konulabilir?

Alacaklı parasını kurtarabileceği her şeye haciz koymak isteyebilir. Alacaklının açmış olduğu icra takibi neticesinde, borçluya ulaşan tebligatın 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi durumunda takip kararı kesinleşmiş olur. Sıra haciz yapılmasına gelir. Haciz yapılması aslında borçlunun borcunun da artması demektir. Haciz işlemi için adrese gidecek ekibin ulaşım ve bekleme masrafı, icra memurunun yolluğu, nakliye aracı, hammaliye giderleri gibi bir çok kalem eklenerek zaten ödenemeyen borcun artmasında sebep olur. Ev eşyalarının haczi eskiye göre sınırlandırılan maddelerle yenilendiğinden alacaklı için cazip olmaktan çıkıp borcun daha da artmaması adına tercih edilmemektedir. Eskiden evden alınabilecek her eşyanın alacağa karşılık olması durumu söz konusuyken, değişen yasa ile evdekilerin temel ihtiyaçlarını sürdürebilmesi adına kullandıkları eşyaları hacizi mümkün kılmamaktadır. Bu eşyaların arasında, aynılarından birden fazla varsa fazla olanlara haciz konulabilmektedir. Genel olarak haczedilebilecek listesini şöyle sıralayabilir; yaşadığınız alan içerisinde temel hayatınızı sürdürebileceğiniz eşyalar dışındaki tüm eşyalar, alacağı doğan maaşın 4/1 oranında ki tutarı, ev, arsa, telif hakkı bulunan marka, değerli sanat eşyaları, araç, 3.şahıstan gelecek alacaklar kesinleşmiş nafakanın 4/1 oranında ki tutarı gibi temel ihtiyacın dışındaki her şeyi listeleye alabiliriz.

27 Temmuz 2020 Pazartesi

Senet Geçerli Midir?

Senet Nasıl Doldurulur

Senet kişiler arasında borç ilişkisi doğuran ve kendine has özellikleri olan kıymetli evraklardan biridir. Bu kıymetli evrak genelde ticari yaşamda çok fazla kullanılır. Herhangi bir borçluluk durumunda iki kişi arasında düzenlenen ve yasal tüm biçim kurallarına uygun olan belgeler senet olarak isimlendirilir. Bu senetlerde muhatap ve lehtar olmak üzere iki farklı taraf vardır. Bunlardan biri alacaklıdır birisi de borçludur.Senet nasıl doldurulur sorusu merak edilen konulardan biridir. 

Senetlerin doldurulabilmesi için öncelikle kişiler arasında bir borç ilişkisi meydana gelmelidir.
Borç ilişkisi doğduktan sonra senet belgesi üzerinde bulunan ödeme günü, ödenecek miktar, isim, unvan, adres gibi bilgiler doldurulur. Kişiler senet üzerine imza atar ve senedin düzenlenme işlemi tamamlanır.

Senedin Geçerlilik Durumu


Senetlerin geçerli olabilmesi için mutlaka gerekli biçim ve düzene sahip olmalıdır. Öncelikle senetlerin geçerli olabilmesi için mutlaka üzerinde senet ibaresi bulunmalıdır. Bununla birlikte alacaklının adı belirtilmeli ve borçlunun da hem adı soyadı hem de imzası senet üzerinde yer almalıdır. 

Düzenlendiği yer ve senedin bedeli belirtilmesi gereken konulardan biridir. Senetler herhangi bir şarta bağlı olmamalıdır. Kişiler senetleri herhangi bir şarta bağlar ise senetler geçerliliğini yitirir.

Senedin Özellikleri Nelerdir?


Senetlerin de kendine has özellikleri vardır. Öncelikle bu belgeler borç ilişkisi doğuran belgelerdir. Senetlerde her zaman iki taraf bulunmalıdır. Önemli olan konu ise senetlerde bulunulan beyanlardır ve imzalardır. Senetlerin üzerinde bulunan kısımlarının mutlaka detaylı olarak doldurulması son derece önemli bir konudur. Senetler uluslararası alanda geçerli belgelerdir. 

Yani herhangi bir ülkeye has değildir. Kişiler senet düzenlediklerinde karşı tarafa karşı borç hakkını tanımış olurlar. Kişilere alacaklılık hakkı veren kıymetli evraklar olarak son derece önemli belgelerdir.

21 Şubat 2020 Cuma

Kıdem Tazminatı


Kıdem Tazminatı


Kıdem tazminatı, çalışan ve işvereni yakından ilgilendiren bir konudur. Kıdem tazminatı, bir kişinin çalıştığı işten çıkarılması durumunda işveren tarafından ödenecek tazminat ücretidir. Kıdem tazminatı belirlenirken kişinin aynı işyerinde çalıştığı yıla göre belirlenir. Fakat aynı kurumun farklı işyerlerinde çalıştığında da bu kural geçerlidir. Kıdem tazminatı kişinin kendi isteğiyle istifasında tazminat alabilmesi için bazı nedenlerin bulunması gerekir. İşçi, işveren tarafından işten çıkarılması durumunda kıdem tazminatı alabilir. Kıdem tazminatı, işçilere verilen bir ücrettir. Kıdem tazminatını memurlar alamaz. Kıdem tazminatı hesaplanırken işçinin işe başlama tarihinden işten ayrılma süresine kadar olan süre göz önüne alınarak belirlenir. Her çalışılan yıl için aylık brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenir.

Kıdem Tazminatı Kimler Alabilir?


Kıdem tazminatı alabilmek için aynı işyerinde en az 1 yıl çalışmanız gerekmektedir. İşçi, kendi isteği ile işten ayrıldığında bazı durumlar hariç kıdem tazminatı alamaz. İşçi erkek ise, askerlik hizmeti için işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alabilir. Kadınlar ise evlilik nedeniyle işten ayrılma durumunda kıdem tazminatı alabilir. Bunun yanında emeklilik için kendi isteğiniz ile işten ayrılma durumunda da kıdem tazminatından yararlanabilirsiniz. Tabi emeklilik için gerekli prim ve süreyi doldurmak şartı gerekmektedir. Ayrıca işçinin ölmesi sonucunda da kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Bayanlarda doğum ve hamilelik nedeniyle işten kendi isteğiyle ayrılması durumunda kıdem tazminatı hakkı bulunmamaktadır.


12 Şubat 2020 Çarşamba

Kıdem Tazminatı

Kıdem Tazminatı nedir


Kıdem tazminatı, çalışan ve işvereni yakından ilgilendiren bir konudur. Kıdem tazminatı, bir kişinin çalıştığı işten çıkarılması durumunda işveren tarafından ödenecek tazminat ücretidir. Kıdem tazminatı belirlenirken kişinin aynı işyerinde çalıştığı yıla göre belirlenir. Fakat aynı kurumun farklı işyerlerinde çalıştığında da bu kural geçerlidir. Kıdem tazminatı kişinin kendi isteğiyle istifasında tazminat alabilmesi için bazı nedenlerin bulunması gerekir. İşçi, işveren tarafından işten çıkarılması durumunda kıdem tazminatı alabilir. Kıdem tazminatı, işçilere verilen bir ücrettir. Kıdem tazminatını memurlar alamaz. Kıdem tazminatı hesaplanırken işçinin işe başlama tarihinden işten ayrılma süresine kadar olan süre göz önüne alınarak belirlenir. Her çalışılan yıl için aylık brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenir.

Kıdem Tazminatı Kimler Alabilir?


Kıdem tazminatı alabilmek için aynı işyerinde en az 1 yıl çalışmanız gerekmektedir. İşçi, kendi isteği ile işten ayrıldığında bazı durumlar hariç kıdem tazminatı alamaz. İşçi erkek ise, askerlik hizmeti için işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alabilir. Kadınlar ise evlilik nedeniyle işten ayrılma durumunda kıdem tazminatı alabilir. Bunun yanında emeklilik için kendi isteğiniz ile işten ayrılma durumunda da kıdem tazminatından yararlanabilirsiniz. Tabi emeklilik için gerekli prim ve süreyi doldurmak şartı gerekmektedir. Ayrıca işçinin ölmesi sonucunda da kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Bayanlarda doğum ve hamilelik nedeniyle işten kendi isteğiyle ayrılması durumunda kıdem tazminatı hakkı bulunmamaktadır.

.

12 Ağustos 2019 Pazartesi

İcra Takibi Nedir


İcra Takibi Nedir

İcra takibi günümüz ekonomik koşullarında ne yazık ki birçok kişinin karşı karşıya kaldığı bir durumdur. Bu nedenle de sebepleri ve aşamaları, sonucu herkes tarafından merak edilmektedir. Bu yazımızda sizinle icra takibi hakkında merak edilen önemli hususları paylaşacağız.

Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklı borcu devlet gücü ile tahsil etme yoluna giderek icra dairesine başvurur. Bu başvuru ile icra takibi başlatılır. İcra ilamlı ve ilamsız olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlamlı icra bir mahkeme ilamına dayanması durumunda mümkünken ilamsız icra bir mahkeme kararına dayanmayıp para ve teminat borçlarında başlatılabilecek icra türüdür.

Uygulamada ise en sık karşılaşılan haciz yolu ilamsız haciz çeşitlerinden olan genel haciz yolu ile takiptir.

Genel haciz yolu ile takip başlatılabilmek için borç bir mahkeme kararına dayanmamalı ve herhangi bir kambiyo senedi bulunmamalıdır. Bu halde alacaklı genel haciz yolu ile takip başlatabilir. Takibin başlatılması ile beraber borçlunun adresine ödeme emri gönderilir.

Şayet borçlu olduğunuzdan bahisle adresinize bir ödeme emri tebliğ edildi ise ve borçlu olduğunuzu düşünmüyorsanız bu durumda borca itiraz etme hakkınız vardır. Ancak bu itiraz tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra müdürlüğüne yapılmalıdır. Yasal süresi içerisinde yapılan itiraz takibi durduracaktır. Eğer yasal süresi içerisinde borca itiraz etmez iseniz bu durumda takip kesinleşecektir.

Eğer ödeme emri yaşadığınız şehirde ya da ulaşabileceğiniz bir şehirdeki icra dairesinden gönderilmemiş ise bu halde itiraz dilekçesini bulunduğunuz şehirdeki nöbetçi icra müdürlüğüne verebilirsiniz. Nöbetçi icra dairesi borca itiraz dilekçesini kabul eder ve yetkili icra dairesine gönderir. Borcun tamamına itiraz edilebileceği gibi sadece belirli bir kısmına itiraz edilmesi de mümkündür.

Peki borca itiraz edildikten sonra ne olur?
Borca itiraz edildiğinde itiraz nedenlerinde haklılık icra müdürlüğünce incelenmez. İtiraz edilmesi takibin durması için yeterlidir. Alacaklı borçlunun borca itiraz etmesi durumunda altı ay içinde itirazın kaldırılması(icra mahkemelerinde) bir yıl içinde itirazın iptali(genel mahkemelerde) davası açabilecektir. Bu dava sonucunda borçlunun gerçekten borcunun olmadığı anlaşılır ise borçlu görünen taraf haliyle herhangi bir ödeme yapmayacaktır. Ancak bu yargılama sonucunda borçlunun borcunun olduğu anlaşılırsa takip kaldığı yerden devam eder. Bunun yanı sıra borçlu borcu olduğu halde itiraz ettiği için borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir.

27 Temmuz 2019 Cumartesi

İş Hukuku Avukatı

İş Hukuku Avukatı


Avukatlar uzmanlık alanlarına göre davalara bakan ve müvekkillerini savunan kişilerdir. İcra, ceza, boşanma ve iş hukuku gibi alt dallardan biriyle mesleğini icra eden avukatlar işlerini profesyonel olarak gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi iş hukuku avukatı bulmak açısından oldukça önemli şehirler arasında yer almaktadır. İş hukuku ülkede pek çok çalışanın mağdur olmasına karşın koruyucu önlemler içermektedir. Açılan tazminat davaları ile çalışan kişilerin haklarının kendilerine teslim edilmesi sağlanmaktadır. İş hukuku avukatları tam bu noktada müvekkillerini savunarak haklarını korumalarına yardımcı olmaktadır. Avukatlar genel olarak çalışan ya da işverenlere haklarını geri verecek davaları incelerken emsal olan davaları öne sürmektedir. İş bitirici avukatların geneli davalarında dosyaya en yakın emsal olayı bularak ona yönelik olarak savunma gerçekleştirmektedir. Böylelikle önceden verilmiş olan kararlara atıfta bulunarak davayı kazanma ihtimallerini yükseltmektedirler.

İş hukuku nedir? 


İş hukuku çalışan ve işveren arasındaki bütün ilişkileri düzenleyen, işçi sendikalarını ilgilendiren konuları araştıran hukuk dalı olarak ifade edilmektedir. Bütün illerde en fazla başvurulan hukuk dalı olması açısından önem taşımaktadır. Özellikle büyük şehirlerde örneğin iş hukuku avukatı bulma noktasında önde gelen şehirler arasında bulunmaktadır. İş hukukunun konusuna bakıldığında yalnızca hizmet sözleşmesinden doğan ve hizmet yükümlülüğü olan insan ilişkilerini kapsayan bir alan olduğu anlaşılmaktadır. Bahsi geçen işveren ve işçi ilişkilerinin ve tamamında devlet ile olan ilişkilerini düzenleyen sistemi ifade etmektedir. İş hukuku geçerliliğini sanayi devriminden sonra kazanmıştır.

İş hukuku avukatı ne iş yapar?


İş hukuku avukatları işveren ve işçiler arasındaki ilişkileri düzenlemektedir. Bunun yanı sıra firmalara danışmanlık hizmeti de sunmaktadır. iş hukuku avukatı alanında oldukça gelişmiş kentler arasında yer almaktadır. Genellikle danışmanlık hizmeti veren iş hukuku avukatları yalnızca firmaları savunmaktadır. İşçilerin mağduriyetleri söz konusu olduğu durumlarda onları savunacak avukatlarda bulunmaktadır. Firmaları savunacak olan avukatlar öncelikle bir önceki Yargıtay kararlarını emsal alarak buna yönelik olarak bir yol izlerler. İş hukuku avukatları işverenlerin ve işçilerin iş yaşamlarını düzenleme noktasında destekçileri olmaktadır. İş hukuku avukatlarına her daim ihtiyaç duyulabilmektedir. Bunlara örnek vermek gerekirse;
Haksız yere işten çıkarılma,
İş yerinde mobing uygulama,
SGK yatırmama,
Tazminatı alamama,
Sözleşmede var olan ücreti alamama gibi durumlarda iş hukuku avukatları devreye girmektedir.
Avukatlar bu noktada davada süreci yürüten kişiler olarak önem kazanmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde çalışama hayatında bu tip sorunlar sıklıkla yaşanmaktadır. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve iş hukuku avukatı temini noktasında en avantajlı şehirler arasında yer almaktadır. Özetle; işyerinde yaşanan bütün sorunların çözümü için iş hukuku avukatlarına başvurulması gerekmektedir. Hakların gasp edilmesi ve sahibine teslim edilmemesi gibi durumlarda mutlak suretle iş hukuku avukatlarına başvurulması ve onlarla birlikte yol alınması önerilmektedir.